Ekilen saçlar operasyondan 15/20 gün sonra dökülmektedir. Dökülme süreci hastanın fizyolojik yapısına göre farklılık gösterebilir. Ekilen saçlar ilk ekim işleminden üç ay sonra çıkmaya başlar. Ekilen saçların %75’inin çıkması altıncı ayı bulmaktadır. Birinci yılın sonunda saçlarınızın tamamına kavuşmaktasınız.
FUE ve DHI tekniği dünya çapında kullanılan en yeni ve yaygın tekniklerin başında gelmektedir. Kişinin saç kaybı oranına göre uzmanların ışığında iki tekniği de güvenle tercih edebilirsiniz.
HIV pozitif, hepatit C virüsü ve İleri derecede kalp hastalığına kişilerin operasyon yaptırması uygun görülmemektedir. Kişinin kendisinin ve saç ekim ekibinin sağlığı açısından saç ekimi operasyonu yapmak ve yaptırmak iki taraf içinde büyük bir risk taşımaktadır.
İlaç kullanan ve şeker düzeyi normal seviyede olan kişilerin operasyon yaptırmalarında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Kişinin operasyon öncesi kendi doktoruna danışması gerekmektedir.
Tansiyon hastalarının öncelikle kendi doktorlarına başvurmaları gerekmektedir. Tansiyonu riskli seviyelerde olmayan, özellikle tansiyonun tetiklediği kronik veya kalp hastalığı bulunmayan tansiyon hastalarına saç ekimi yapılabilmektedir. Ayrıca yüksek tansiyona sahip kişilerin kan dolaşımı daha hızlı olduğu için saç ekim sonuçlarının çok daha başarılı olduğu görülmüştür.
Saç ekimi operasyonu ortalama 5-6 saat sürmektedir. Yapılan lokal anestezi sayesinde kişi televizyon seyredip müzik dinleyebilir, ekiplerle hoş sohbet eşliğinde sürecin nasıl geçtiğini dahi unutabilir.
Saçların alındığı donör bölgeden saç; kökleri ile alındığı için bu bölgeden saç çıkmamaktadır. FUE tekniği ile saç kökleri tek tek ve aralıklı olarak toplandığı için ense bölgesinde herhangi bir iz kalmamaktadır. Ayrıca homojen şekilde kökler alındığı için yapılan operasyon sonrasında ensede herhangi bir boşluk gözükmemektedir.
Sağlık açısından herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır. İhtiyaç olduğu durumlarda özellikle göğüs bölgesinden alınan kıllarla ekim yapılabilmektedir. İnsan vücudunun bazı bölgeleri de saç folikülü içermektedir. Fakat kıl yapısındaki farklılıklar nedeni ile görüntü açısından bir takım farklılıklar yaşanabilmektedir.
Operasyon sonrasında doğal bir saç görünümüne sahip olmanın en temel unsuru açılan kanalların işinin ehli uzmanlar tarafından doğru bir şekilde açılmasına bağlıdır. Doğru bir şekilde açılan kanalların uygun açı ve sıklıkla açılmasından sonra doğal bir sonuç elde etmemek neredeyse imkânsızdır.
Saç ekiminde alınan kökler hastaya ait olduğu için herhangi bir reaksiyon oluşması mümkün değildir. Yapılan işlemde fazla saç kökü olan bölgeden alınan greftler, saç kaybının çok yaşandığı bölgeye nakledilmektedir. Saç ekimi operasyonunun bugüne kadar kanıtlanmış herhangi bir riski söz konusu değildir.
Muayene sonrasında kişiye uygulanacak operasyon olarak FUE yöntemine karar verildi ise evet saçlarınız operasyon öncesinde uzmanlar tarafından kısaltılmaktadır.
Saç kökü; yapı olarak soğana benzeyen ve içinden saç teli uzayan tekil bir yapıdır. Greft ise; kişiden alınan dokulara verilen isimdir. Operasyon esnasında alınan greftlerin içerisinde, saç kökü ya da saç kökleri ve bir miktar doku parçası bulunur.
Tek seansta 4000/5000 civarında greft ekimi yapılabilmektedir. Daha çoklu ekimler herhangi bir sorun ile karşılaşıldığında ikinci bir ekimi etkileyecek şekilde donör bölgenin tükenmesine sebep olduğu için tek seferde daha fazla greft ekimi yapılabilecek olsa da tavsiye edilmemektedir.
Saç ekimi sonrası ilk üç ay saç boyası kullanılmamalıdır. İlk üç aylık süre sonrası saçlarınızın yeteri kadar güçlendiğini düşünüyorsanız ve saç derinizde herhangi bir sorun yoksa saç boyatma işlemini yaptırabilirsiniz.
Mecbur kalmadıkça saç ekimi sonrası ilk 1 ay şapka kullanılmamalıdır. Şapka kullanımının mecbur olduğu durumlarda ise saç ekimini gerçekleştiren uzmanınıza bilgi vermeniz gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarının ön gördüğü ruhsatlı bir tıp merkezi ya da hastane ortamında operasyonunuzu gerçekleştiriyorsanız kesinlikle doğru adrestesiniz demektir. Muayene olmaya gittiğiniz kurum ve kuruluşlardan operasyon olmadan önce mutlaka bu bilgiyi edinmeyi unutmayın.
Uzmanlar tarafından önerilen PRP, Mezoterapi, özel medikal şampuanlar ve özel ev bakım kürleri hastanın mevcut saçlarını koruyabilmeleri adına alınacak önlemler ile yaşanabilecek saç kaybını minimuma indirmiş olmaktadır. Uzmanların kişiyi doğru yönlendirmeleri kadar, kişinin de gerekli özeni ve bakımı yapması aynı doğrultuda önemlidir.
Hayır. Bu operasyonların sonuçları kalıcıdır. Tedavi süreci tamamlandıktan sonra, ömrünün geri kalan kısmında, kişinin saç dökülmesini dert etmesine gerek yoktur.
Yara ve yanık izi olan kişilere de normal saç ekim yöntemleri uygulanmaktadır. Elle yapılan muayene ile bölgedeki kan dolaşımı ve dokunun kalınlığı kontrol edilmektedir. Saç ekimi yapılacak bölgenin durumu operasyon için uygunsa saç ekimi yapılabilmektedir.
Yanık veya yara sebebi ile yapılan saç ekiminde ekim yapılan bölgede saçlar çıktıysa tekrar dökülmemektedir. Fakat bu gibi durumlarda deride doku tahribatı söz konusu olabileceği için yeterli kan akışı sağlanamazsa ekilen saçların çıkmama ihtimali söz konusu olabilir.
Bulaşıcı niteliğe sahip hastalıklarda saç ekimi operasyonları kişinin sağlık durumu açısından bir risk oluşturmasa da, saç ekimi yapacak olan ekip risk altında olabileceği için ülkemizde ekim çalışmaları yapılmamaktadır. Bu hastalıklara sahip olup saç ektirmek isteyen hastaların tedavi süreçlerinin tamamlanması beklenmektedir.
Kırlaşmış saçlara sahip olan kişilerde saç ekimi operasyonu ekim yapılacak olan bölgeye uyumlu bir şekilde dağıtılarak ekim gerçekleştirmelidir. Bu zorlu bir işlem değildir ancak operasyon süresini bir miktar uzatmaktadır.
Saç ekimi operasyonu her mevsim yapılabilse de, en uygun mevsim bahar ayları ve kış mevsimidir. Saç ekim sonrası güneş ışığından olabildiğince korunmak gerekmektedir. Yaz aylarında yapılacak saç ekim operasyonları sonrasında 1/2 ay boyunca deniz aktiviteleri ve yüzmek sakıncalıdır.
Saçlarınız her ay yaklaşık bir cm kadar uzamaktadır. Saç ekiminden yaklaşık bir yıl sonra saçlarınızın tamamı çıkmış olacaktır. Bu süreç zarfında saçlarınız ilk önce zayıf, kıvırcık ve solgun renkli bir biçimde çıkabilir. Ancak zaman içerisinde kalınlaşıp kendi saç formunuza göre şekillenmektedir.
Gerekli tüm bakımları yapmanıza rağmen dökülmelerinizi durduramıyorsanız, saç kaybı sebebi ile saç derinizde açılmalar yaşıyorsanız operasyon yaptırabilirsiniz.
Kesin sonuç hastadan hastaya değişiklik gösterebilmektedir. Ancak saç ekimi operasyonundan 8/12 ay sonrasında işlem yaptıran hastalarımız kesin sonuç almaya başlar, ekim yapılan saçlar düzenli ve sık bir şekilde uzamaya başlamaktadır.
Ekimden bir hafta önce kan sulandırıcı maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır. ( Yeşil çay, aspirin, nargile, coraspin, redbul, alkol, vitamin…) Sigara kullanan kişiler tüketimini minimuma düşürmelidirler.
Öncelikle saç ekimi bir ameliyat değil operasyondur. Saç ekimi lokal anestezi ile yapılmaktadır. Hasta yalnızca anestezi işlemini hissetmektedir. Anestezinin uyuşturma etkisi başladığı anda hasta herhangi bir ağrı ya da sızı hissetmemektedir. Operasyon esnasında hem yapılan lokal anestezi hem de kişiye takılan serumun içinde bulunan ağrı kesici ilaçlar hastanın neredeyse hiç ağrı yada sızı duymayacağı bir operasyon geçirmesini sağlamaktadır. Operasyon sonrasında oluşabilecek ağrılara doktorunuzun önermiş olduğu doğru ağrı kesicileri kullanılarak son verebilirsiniz.
Bizleri Ücretsiz Müşteri Danışma Hattımız Olan +90 (532) 791 42 47 (HAIR) Nolu Numaramızdan Veya info@kadinsacekimi.com.tr Mail Adresimizden istediğiniz Zaman 7 Gün 24 Saat Çekinmeden Bilgi Alabilirsiniz.
Değerli hastalarımız; sizlerden gelen sorulara cevap vermek istedik. Daha detaylı bilgi almak için bizi arayabilirsiniz…
Bir cevap yazın